8

PROTEZLERİN HAYATIMIZDAKİ YERİ

Protezler ve Gelişimleri

Protezler, eksik bir organın yerini tutması için yahut bir eksikliği gidermesi için üretilmiş yapay organlardır. Protezler günümüze kadar birçok değişime uğramışlardır. Bir Antik Hindistan kutsal şiiri olan Rig-Veda’da, ilk yazılı protez kaydı bulunduğu söylenmektedir. M.Ö. 3500 ve 1800 yılları arasında Sanskritçe yazılan eserde, bacağını savaşta kaybeden ve onun yerine demir bir protez koyarak tekrar savaşa dönen bir savaşçının hikayesi anlatılmaktadır.  İlk protezlerin ise M.Ö. 950-710 tarihlerine ait olduğu düşünülmektedir. Nil nehri yakınlarındaki Luksor kentinde yapılan araştırmalarda bulunan, ahşaptan ayak parmağının ilk protez olduğu iddia edilmektedir. 3 parça ahşaptan ve deriden oluşan bu ayak parmağı protezinin sadece estetik amaçlı yapıldığını söylemek yanlış olacaktır.

2
İlk protez

 

1300’lü yıllarda savaşlar sonucu yaralanan yahut hastalıklar sebebiyle kol ve bacak gibi uzuvlarını kaybedenlere en iyi çözüm, tahta bacak ve kanca kollardı. 1500’lerde bu tür protezlerin gelişmesini sağlayan demir kollu paralı asker Şövalye Gotz von Berlichingen, kendisine hareketli protezler yaptırdı. Bu protezlerin her eklemi sağlam elle ayarlanarak bağımsız olarak hareket ettirilebilmekteydi ve bir yayla serbest bırakılabilmekteydi. El açılıp kapanabiliyordu ve deri kayışlarla asılı duruyorlardı. Vücudun kendisinden kaynaklanmasa da, işlevselliğe doğru büyük bir girişimi göstermekteydi.

1800’lere gelindiğinde mafsallı protezler ile açılıp kapanabilen diz ve ayak eklemleri yapılmaya başlandı. New York, Rochester’lı Dr. Douglas Bly, 1858’de ilk eğimli diz eklemini yapan kişi olarak anılmaktaydı. Yaptığı protez, bir ayak bileği yani vulkanize kauçuktan yapılmış bir soket içerisinde bulunan cilalı bir fildişi top sayesinde, sağa sola da bükülebilmekteydi. Savaşlar nedeniyle hızla gelişmekte olan protezler için tendonlar yerine kauçuklar kullanıldı. Gelişmeler devletler tarafından destek buldu ve açılan birçok klinik ve geliştirme merkezleri sonucu 1958’de, bir Rus haricen enerjili protezin açılma ve kapanma hareketlerini kas hareketleriyle kontrol etti.

Çok değil günümüzden 15-20 yıl öncesinde kısıtlı harekete sahip protezler yaygın olarak kullanılmaktaydı. Kayış ile omuzdan sırta geçerek giyilen ve sırt kasları ile açılıp kapanan el protezleri hem düşük maliyetli hem de kolay ulaşılabilirdi. Sürekli gelişmekte olan teknoloji sayesinden sinirlere gelen elektriksel sinyallerin işlenmesi yaygınlaştı. Biyonik protezler üzerinde çalışmayı sürdüren bilim adamları, gelecek yıllarda eksik uzvun görevlerini tam  olarak yerine getirebilecek protezler yapılacağı görüşündeler.
4
Kayışlı protez

Günümüzde ise 20’den fazla serbestlik derecesi olan el protezleri dahi üretilmektedir. Üretilen kol,bacak ve el protezleri, beyinden kaslara gönderilmiş elektriksel uyarılar ile hareket ettirilmektedir. Hasta için de protez için de öğrenme gerektiren bu yöntem için çok daha spesifik denilebilir.

5
Biyonik protez

Gelişmekte olan teknoloji sayesinde protezlerden geri bildirimler alınacağını iddia eden Hugh Herr, protezlerin bize iletiler göndereceği şekilde geliştirilmeye çalışıldığını söylüyor. Örneğin bir biyonik bacak, üzerine basılan zeminin sertliği hakkında geri bildirimler gönderecek ve sinirsel yollarla, alınan bildirimler sayesinde protez sahibi hasta zeminin sertliğini hissetmiş olacak. Teknolojinin bu denli ilerleyip biyonik protezlerin bu denli gelişmesi, eksik uzvun yerini alacak olan biyonik protezlerin uzvun kendisi kadar kullanışlı ve gerçeğe yakın olacağının göstergesidir.

6
Hugh Herr

Kaynakça:

  1. https://www.ntv.com.tr/turkiye/tip-tarihin-bilinen-ilk-protezleri,Gi3sMOosBkKu-uFnz8-pxg
  2. http://izmitortopedi.com.tr/protezin-tarihcesi/
  3. https://www.ted.com/talks/hugh_herr_the_new_bionics_that_let_us_run_climb_and_dance?language=tr

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir