Obezite Nedir ?
Vücudumuzda enerji alımı ve enerji ihtiyacı arasında denge vardır. Obezite bu dengenin en büyük sorunlarından birisidir. Obezite, insülin direnci gelişmiş ülkelerde insanların sağlığı için giderek büyüyen tehdittir.
Obezite ve Fruktoz İlişki
Yüksek doymuş yağlar kolestrol ve fruktozdan oluşan fast food veya kafeterya tipi beslenmedir. Yüksek yağlı beslenme obezite, insülin direnci ve minimal inflamasyon bazi fibrozis ile hepatik steatoz üretir. Çocuklarda ergenlik döneminde yüksek fruktoz tüketimi kardiyometabolik risk faktörleriyle ilişkilidir. Bu ilişkinin visseral obeziteye aracılık ettiği görülmektedir.
Yapılan bir deneyde sıçanlarda yüksek yağlı beslenme iNOS ( indüklenebilir nitrik oksit sentez ) ve mRNA ekspresyonunun yukarı rügülasyonuna neden olur ve iNOS protein aktivitesini attırır. NOS2( nitrik oksit sentaz )’nin artan üretimi hem kas hem de pankreastaki insülin etkisini azaltabilir ve azalan iNOS aktivitesi, kasları yüksek yağlı diyete bağlı insülin direncinden korur. Ayrıca, iNOS içermeyen leptin eksikliği olan farelerinin vahşi tip farelere göre daha fazla insüline duyarlı olduğu da gösterilmiştir. Böylece, nitrik oksit üretimi, iltihaplanma ve insülin direnci arasında bir bağlantı olabilir
1960 lı yıllarda ( HFCS )yüksek fruktoz mısır şurublarının piyasaya sürülmesinden bu yana tatlandırıcı olarak giderek artmaktadır ve günümüzde Birleşik Devletlerde bol miktarda karbonhidrat kaynağı olmaktadır. Alkolsüz içecekler ve diğer karbonhidratlı ile tatlandırılmış içecekler arasında en çok kullanılan HFCS %55 fruktoz, %41 glikoz, %4 komleks polisakkaritlerden oluşur. Eklenmiş fruktozun kişi başına yıllık tüketimi, 1960 yılında yaklaşık 0,2 kg iken, 1997 yılında yaklaşık 28 kg olmuştur. Bu artan tüketim, Amerika Birleşik Devletleri’nde obezite, tip 2 diyabet ve yağlı karaciğer prevalansının artmasına bağlanmıştır.
KAYNAKÇA :
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23482247
