NANOSENSÖR NEDİR?

NANOSENSÖR NEDİR?

nano sensor
İlk olarak insan düşünmeden edemiyor dimi,  mevcut sensörler zaten mevcut problemlerimizi tespit edip çözmeye yardımcı olurken, neden nanosensörlere ihtiyaç duyuldu veya duyulur ki? Nanosensörler
 bize nerede, nasıl ve hangi şekilde yardımcı olacak? İşte bu soruların cevabını bu yazıda bulacağız.

Hiç şüphesiz çoğumuzun sensörler hakkında az da olsa fikri vardır. Ben yine de asıl değinmek istediğim nanosensörlerden bahsetmeden önce, sensörler ve nanosensörler arasındaki farklardan da bahsedeceğinden dolayı, önce kısaca sensörlere ardından detaylıca nanosensörlere değineceğim.

Sensörler, dış ortamdan gelen verileri algılayan ve yanıt veren aygıtlardır. Bu veriler, ısı, hareket, nem, basınç veya çok sayıda diğer çevresel olgudan herhangi biri olabilir. Oluşan çıktılar ise, insan tarafından okunabilir gösterime dönüştürülen veya daha ileri işlemler için elektronik olarak iletilen sinyallerdir.Fiziksel ortamla elektrik – elektronik cihazları birbirine bağlayan bir köprü görevi görürler. İlk olarak 1987 yılında “Steinel” tarafından kullanılan sensörün 1987 yılındaki üretilme amacı aydınlatmaydı.

sensor nedir cesitleri nelerdir 1

Şoförsüz araçların yapımında elde edilen başarılar, yol sinyallerini okuyan ve makinenin talimatlara göre sürmesi sağlayan bu sensörler sayesindedir.

Bazı şehirlerde, trafik sensörleri araç trafiğini yok etmek için önemli rol oynamaktadır. Trafik kameralarında kullanılan sensörler, trafik sinyallerindeki araçların varlığını algılar ve trafik ışıklarını buna göre çalıştırır. Bu sensörler, modern günümüzün trafik sorunlarına güzel çözüm örnekleridir.

Sensörler sadece tıbbi araştırmalar ve otomotiv dünyası için değil, aynı zamanda çevremizi korumamıza da yardımcı olurlar. Örneğin, havadaki kirlilik seviyesini bilmenizi sağlayan sensörler, kirliliğin kaynağını tespit etmemize yardımcı olurlar.

Enerji tüketimini kontrol etmek için okuma cihazında kullanılan akıllı sensörler vardır. Bu sensörler enerji tüketimi hakkında doğru verileri sağlarlar ve makul sınırın ötesine geçmeden önlem alınmasına olanak sağlarlar.

Gaz kaçağı nedeniyle zehirli gazlar, konteynırlarından havaya sızdığında, tüm canlılar üzerinde ölümcül bir etkiye sahiptir. Kızılötesi sensörler, sızıntıyı tespit edebilir ve normal gözle görülemeyen sızıntıları algılarlar.

Hepimizin bildiği, kapıya yaklaşan kişiyi algılayarak kapıları açan akıllı sensörler de vardır. Sensörler, birisi kapıya yaklaştığında ve herhangi bir manuel müdahale olmadan algılar ve açılma komutunu verir.

nanosensorler

Tabiki de listeye eklenecek daha birçok örnek var elbette. Sensörler, sağlığımızı korumak, sorunlarımızı çözmek ve yaşamak için daha iyi bir ortam sağlamak için her yerde kullanılmaktadır.Fiyatlarına ve sağladıkları kolaylıklara bakıldığında sensörler gerçekten fiyat-performans açısından uygun ve kullanımı gerekli cihazlardır.

Sensör çeşitleri 3 tanedir. Bunlar:

  • Pasif Infrared (PIR)
  • Steinel PIR Sensörler
  • Akıllı Telefon – Tablet – TV Sensörleri 

Sensörler zaten problemlerimizi çözerken, nanosensörlere neden ihtiyaç duyuldu ki? Nanosensörler bize nerede ve nasıl yardımcı olabilirler?   Bu soruların cevabı çok açık aslında, ancak hiçbir teknolojinin mutlak olmadığını bildiğimiz için her zaman mevcut teknoloji üzerinde daha fazla iyileştirme yapmak gereklidir.

Şimdi gelelim nanosensörlere. Nedir bu nanosensörler?

Nanosensörler, kimyasal, cerrahi ve biyolojik alanlarda kullanılan, normal sensörler tarafından elde edilemeyen nanopartikül verilerini toplamak için kullanılan sensörlerdir. Çok daha küçük, çok daha hafif, taşınabilir ve hatta örneğin kalp ritmi ölçme amacıyla akıllı telefonlarla kombine edilebilir sensörlerdir.

tasinabilir nanosensorler

 

Evet nanosensörler normal sensörler gibi çalışırlar, ancak önemli olan fark ise  nanosensörlerin daha küçük parçacıkları (minute particle) algılayabilmeleridir. Çünkü normal sensörler bunu yapamazlar. Nanosensörler bilgisayar çipleri, nano robotlar ve araştırılacak küçük parçacıkları tespit etmemiz gereken diğer nano ürünler için kullanılırlar.

Sensörler, hastalıkları tespit etmekten ve  çevreyi korumaya kadar sorunları çözmeye yardımcı olurlar. Ancak yine de sorunları tespit etmede gerektiği kadar yeterli değiller. Çünkü normal sensörlerin bazı sınırlamaları vardır, bunlar;
  •  Belli bir sınıra kadar hastalıkları tanımlamak için normal sensörler kullanılabilir. Bu sensörler hücre seviyesi hakkında bilgileri veremezler. Ancak nanosensörler sorunun ana nedenini ve hatta seviyesini ortaya çıkarabilir.
  • Nanosensörler, çevreyi kontrol etmek için normal sensörlerin algılayamadığı havadaki zararlı toksik elementlerini tespit etmeye yardımcı olurlar.
  • Karbon monoksit (CO) seviyelerindeki dakika değişikliklerini hızlıca tespit edebilen yüksek hassasiyetli, düşük maliyetli nanosensör.
  • Nanosensörlerin en büyük avantajları, bize normal sensörlerden daha doğru veri sağlamalarıdır. Sonuçlar daha güvenilir ve nettir.
  • Normal sensörler ile tanımlanamayan virüsler ve organizmalar, nanosensörler ile kolay bir şekilde tespit edebilirler.
  • Nanosensörler, canlı hücrelerin sıcaklığını ölçebilirler. Bu nedenle, bir hastanın tedavisinde normal sensörlerden daha doğru sonuçlar verir ve uygun tedaviye başlanması konusunda zaman kazandırabilirler.nanosensor

Kısacası, nanosensörlerin normal sensörlere kıyasla avantajları şöyle sıralanabilir:

  • Daha hızlı cevap,
  • Daha fazla veri,
  • Daha yüksek veri doğruluk oranı,
  • Ölçülen olgu üzerinde daha az etki (canlı hücre üzerinde çalışıldığında).

Normal sensörlere göre daha derin, net ve güvenilir bilgiler veren nanosensörler şu an için bu alanda en iyilerinden. Ama gelişen teknoloji ile nanosensörlerden daha etkili, daha güvenilir, daha doğru ve çok daha hassas bilgiler sağlayacak yeni tip sensörler de günün birinde nanosensörlerin yerini alacaklardır.

 

KAYNAK:

https://www.muhendisbeyinler.net/nanosensor-nedir/

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir