cocuk crohn hastalik tedavi

CROHN HASTALIĞI VE TIBBİ BESLENME

Kronik, idiyopatik, tekrarlayıcı, inflamasyonla karakterize hastalıklara inflamatuvar barsak hastalıkları ( İBH) denir. İnflamatuvar barsak hastalıklarının iki türü vardır. Bunlar Crohn hastalığı (CH) ve ülseratif kolit (ÜK) etiyolojisi ve patogenezi tam olarak anlaşılamamıştır. Crohn hastalığı daha fazla sanayileşmiş ülkelerde görülmekle beraber insidansı da giderek artmaktadır. Crohn hastalığı 15-30 yaş arası görülen, barsağın tüm katmanını kapsayan, malignite riski olan inflamatuvar barsak hastalığıdır.

Epidemiyoloji

İnflamatuvar barsak hastalığına yakalanma durumu yer, zaman, kişi, sosya-ekonomik faktörlere bağlı olarak değişir. Ülseratif kolit ve crohn hastalığı coğrafi dağılımı açısından benzerlik göstermekle Kuzeybatı Avrupa özellikle İskandinavya İngiltere’de da sık olmasıyla beraber bunları Kuzey Amerika, Güneydoğu Avrupa, Güney Afrika izler.

Etiyolojisi ve Patogenez

Crohn hastalığının ortaya çıkmasında çevresel, genetik ve immünolojik faktörlerin etkileşimi ile ortaya çıktığı düşünülmektedir. Crohn hastalığı etyopatogenezi yapılan çalışmalar sonucunda anlaşılamamıştır.Yapılan çalışma sonucunda batılı diyetlerde disakkarit ve monosakkarit tüketiminin Crohn hastalığını ve Ülseratif kolitin artmasına sebep olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Crohn Hastalığının Beslenme Durumunun Belirlenmesi

Başlıca inflamatuvar barsak hastalığında nütrisyonel bozukluk sebepleri; malnütrisyon, ağırlık kaybı, yetersiz gıda alımı, malabsorbsiyon, çocuklarda gelişme geriliği, bazal enerji ihtiyacının artması gibi bozukluklardır. Crohn hastalığında yağ dokusu ile ilişkili durumlar ; ishal buna bağlı Ca, Mg, P, K yetersizliği, ağırlık kaybı, azalmış alım, ilaç tedavisine bağlı gelişen B12, Ca ve D vitamini eksiklikleri ortaya çıkabilir.

Crohn hastalığını şeker alımının arttırdığı bilinmektedir. Yapılan bir çalışmada fruktoz tüketimi inflamatuvar barsak hastalını tetiklerken laktoz tüketiminin etkisinin olmadığı gözlemlenmiştir.Bu çalışma devamında beyaz ekmek tüketiminin inflamatuvar barsak hastalığında riskli olduğu, tam tahıl ve sebze tüketiminin sindirilebilir olmayan liflerden zengin bir diyetin ise inflamatuvar barsak hastalığında koruyucu olduğu görülmüştür. Aynı şekerden zengin beslenme gibi Crohn hastalığında uzun süreli yağ tüketimi buna bağlı fast food tüketimi risk faktörü olduğunu göstermiştir. Balık yağı tüketimininde barsakta inflamatuvar sitokin oluşumunu azaltığına yönelik çalışmalarda vardır.Protein bakımından kırmızı et ve tavuk tüketiminin risk faktörü olduğu düşünülmektedir. Crohn hastalığında salam sosis gibi işenmiş etler ise risk faktörüdür.

Crohn Hastalığında Enteral ve Parenteral Beslenme

Protein enerji malnütrisyonu ( PEM ) inflamatuvar barsak hastalığında görülme oranı %20-85’dir. Buna bağlı olarak nutrisyonel destek tedavisi ( enteral beslenme, parenteral beslenme ) gerekmektedir. Yapılan çalışmada enteral beslenme ile Crohn hastalığının etkinliğini belirlemede 35 çalışmanın 30’u enteral nütrisyonda önemli rol oynadığını belirtmiştir.Bunun yanısıra hastaneye yatış sıklığının azaldığı görülmüştür. Total parenteral beslenme şiddetli malnütrisyonu olan hastalarda oral veya enteral beslenmesi olası olmayan fistül, yaygın ince barsak inflamasyonu, peritonit olan hastalarda nütrisyonu sağlamak üzere verilebilir. Crohn hastalığında total parenteral beslenmenin operasyon öncesi vücut ağırlığının arttığı kanıtlanmıştır.

Kaynak :

http://www.guncel.tgv.org.tr/journal/67/pdf/100479.pdf

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir